II. Dünya Savaşı sonrası yaşananlar ve Nazi Rejiminin yasal işkenceleri insan odaklı doğal hukuk anlayışının gerekliliğini bir kez daha göstermiş ve doğal hukukun yeniden yükselme sürecine girmesini sağlamıştır. Hukuki pozitivizmin "yasa, yasadır." anlayışının sebep olduğu ağır tecrübeler karşısında aşırı adaletsiz yasaların yasa vasfını kaybettiğini haykıran Radbruch Formülü bu dönemde ortaya çıkmış ve totaliter rejimlerin yargılanarak mahkum edilmesi hususunda mahkemelere yol göstermiştir. Çalışmamızda yasalara dayanarak gerçekleştirilen hukuksuz uygulamalar ve insanlık dışı muameleler ile mücadelede ve bu tür hukuksuz rejimlerin engellenmesinde insan hakları belgeleriyle birlikte yorumlanan Radbruch Formülü'nün rolü ve uygulanabilirliği ile bu konuda yargıçların üstleneceği sorumluluğun öneminden bahsedilmiştir.